
Müşterek tapu, diğer adıyla hisseli tapu, bir taşınmazın mülkiyetinin birden fazla kişiye ait olduğu tapu türüdür. Yani tapuda kayıtlı taşınmaz üzerinde birden fazla malik bulunur ve her bir malik taşınmazın tamamında belirli bir paya sahiptir.
Müşterek tapuda taşınmaz fiziksel olarak bölünmez, aksine tüm malikler taşınmazın her noktasında hisse oranları kadar hak sahibidir. Örneğin 1.000 metrekarelik bir arsanın iki kişiye eşit şekilde ait olması durumunda her malik arsanın tamamında %50 oranında hak sahibidir. Bu hak, arsanın belirli bir kısmına değil, tamamına yayılır.
Müşterek tapu ile birlikte maliklerin hak ve yükümlülükleri de paylarına göre şekillenir. Örneğin taşınmazın satışı, ipotek edilmesi veya üçüncü kişilere devri gibi işlemler, tüm maliklerin onayıyla gerçekleşir. Ancak bir malik, kendi hissesini tek başına satabilir. Bu durumda Türk Medeni Kanunu gereği diğer hissedarların şufa hakkı (önalım hakkı) doğar; yani aynı şartlarla o hisseyi öncelikli olarak satın alma hakkına sahip olurlar.
Müşterek tapu en sık miras yoluyla intikal eden taşınmazlarda karşımıza çıkar. Bir kişi vefat ettiğinde taşınmazı mirasçılarına paylı olarak geçer ve hisseli tapu oluşur. Ortaklık sona erdirilmek istendiğinde “izale-i şuyu davası” açılarak taşınmaz satılır ve bedeli pay sahipleri arasında paylaştırılır ya da taraflar kendi aralarında anlaşarak hisselerini devredebilir.
Örneğin bir tarlanın üç kardeşe miras kalması halinde, tapuda her kardeşin payı belirtilir ve taşınmaz müşterek tapulu hale gelir. Kardeşlerden biri kendi hissesini satmak istediğinde, diğer kardeşlerin öncelikli alım hakkı doğar.